Enerji Verimlilik Yönetiminin Sürdürülebilirlik Üzerine Etkisi
Küreselleşmeyle birlikte ortaya çıkan ve gittikçe artan enerji ihtiyacı beraberinde küresel ısınma ve iklim değişikliği sorunlarını getirmiştir. Buna bağlı olarak enerji kaynakları azalırken kişilerin ve kurumların enerji ihtiyacı çoğalmıştır. Devletler ve şirketler yasal düzenlemelerle birlikte adımlar atmaya başlamış, çeşitli enerji stratejileri geliştirmişlerdir.
Artan çevre bilinci ve enerji maliyetinin yüksekliği enerjinin nasıl daha verimli kullanılabileceği sorusunu akıllara getiriyor. Geliştirilen stratejilerden en önemlisi ise enerji yönetimidir. Kısaca enerji verimliliği, aynı faydanın daha az enerji kullanılarak elde edilmesi yöntemidir. Enerji verimliliğinin sürdürülebilir olması ve tasarruf haline getirilmesi,şirketlerin ve devletlerin ortak sorumluluğudur. Örneğin tesislerde kullanılan ışıkların daha az enerjiye ihtiyaç duyan LED floresan lambalarla değiştirilmesi veya fabrikalarda bulunan endüstriyel araçların kullanılmıyorsa elektrik bağlantılarının kesilmesi enerjinin daha verimli kullanılmasına örnektir.
İhtiyaç duyduğumuz enerjinin kaynağı olan doğa, genişleyen dünyamız yüzünden gün geçtikçe daha çok tahribata uğruyor. Fosil yakıtlar olarak adlandırılan kömür, petrol gibi enerji kaynaklarının verimsiz kullanımı sonucu ortaya çıkan çevresel sorunlar tüm insanlığı etkiliyor. Burada karşımıza sürdürülebilirlik kavramı çıkıyor. Artan çevre bilinciyle birlikte enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik birbirinden ayrılmaz iki kavram olarak düşünülebilir. Enerji tasarrufunun sürdürülebilir hale getirilmesini ise enerji yönetimi mümkün kılıyor. Tüketici sistemlerinin incelenmesi, verimliliği artırmak için stratejiler geliştirilmesi ve enerji tasarrufunu artırıcı davranışların tümü enerji yönetimi sistemi olarak adlandırılıyor.
Enerji verimliliği yönetimi enerjinin daha verimli kullanılmasını sağlayarak potansiyel enerji kayıplarını engelliyor, tasarrufa imkan veriyor, bu sayede enerjinin kaynağını çevresinde bulan insanlık doğayı daha az tahribata uğratıyor. Ayrıca enerjinin elde edilmesi ve saklanmasının maliyetini düşünürsek, verimli enerji kullanımı şirketlerin maliyetlerini azaltarak tasarruf geliri elde edilmesini sağlıyor. Yapılan bazı çalışmalara göre şirketler uygulanan enerji verimlilik yöntemiyle, enerji performansına %40’a varan iyileşme sağlayabiliyor. Sürdürülebilirlik bilincinin de çalışma kültürüne yerleşmesiyle kurumlar çevre odaklı davranışlar geliştirerek küreselleşmenin yıkıcı etkilerinden dünyamızı arındırıyor.
Firmaların sürdürülebilirlik bilinciyle hareket etmesi marka değerleri açısından çok önemli. Tüketicilerin çoğu, tüketim davranışlarında bulunurken değerlerini ön plana koyuyor. Sürdürülebilirlik faaliyetleri yürütmek için yeterli kaynağı olmayan şirketler, alacakları tesis hizmetlerinin sürdürülebilir imkanlar sağlamasına dikkat ederek seçim yapabilirler. Çünkü tesis hizmetleri proje yönetimi hizmetlerini de içine alıyor.
Peki Sodexo olarak bizim sürdürülebilirlikteki yerimiz ne? Sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için müşterilerimizle ve tedarikçilerimizle ortak bir çalışma modeli oluşturarak hizmet vermeyi hedefliyoruz. Bu yüzden karbon emisyonunu 2025 yılına kadar %34 azaltmayı taahhüt ediyoruz. Ayrıca faaliyetlerimizin çevresel etkilerini azaltmak için gıda israfıyla mücadele, karbon ayak izini azaltmak için yeme içme alışkanlıklarında değişim, düşük karbonlu tedarik zinciri oluşturma ve yenilikçi enerji çözümleri üretme çalışmaları yürütüyoruz. Geleceğimize daha yeşil bir dünya bırakmanın mümkün olduğuna inanıyor, çevre için mücadelemizi güçlendiriyoruz.